ÖLÜMDEN SONRA HAYAT VAR

Türkiye’de 2 Şubat 2011 tarihinden beri gündeminde bir ölüm konuşuluyor. Defne Joy Foster… Kendisini Yok Böyle Dans Yarışmasıyla tanıdım diyemicem çünkü ben onu senelerdir yaptığı programları eğlenerek ve gülerek izliyordum. Ekrandan gördüğüm kadarıyla çok sevimli, komik, rahat bir insandı. Şimdi ise onu bu niteliklerinin dışında acı ölümüyle hatırlamak cidden üzücü.

İnsanların 2’ye ayrıldığını düşünüyorum. Ünlü ve Ünsüz… Eğer bir insan medyatikse ve özellikle son zamanlarda popülaritesinide arttırmışsada tüm gözler onun üzerine çeviriliyor. İşte bu insanın ölümü bile olay oluyor diyeceğim ama bu seferde bu durum bana hayatın kaçamadığımız gerçeği olan ölümü de bana ikiye ayırttırıyor. Medyatik ölüm ve Medyatik olmayan ölüm… Bu nedenle büyüklerimiz boşuna konuşmamışlar demeden geçemeyeceğim “Allah herkezlere hayırlı ölüm versin” Defne’yi televizyondan izlediğim kadarıyla tanıdğımdan  birçoğunuz gibi, onun neler yaşadığını da bilemeyeceğim. Bildiğim tek şey var;  ecel kapıyı çalmış, kaçış yok ama keşke diyorum onu seven bir insan olarak ölümü bu kadar sansasyon yaratmasaydı. Bu zamana kadar ismi hiç magazin olayına yada skandala karışmamış bir insanın ölümüde sessiz olabilseydi. Gerçi işleri bu boyuta getiren yine bizim vatandaşlarımız. Ünlüsüde, ünsüzüde sadece Allah Rahmet Eylesin demekle yetinmeyip hemen akıllarında bir kurgu, bir senaryo kurup kendilerine onu inandırılıyorlar. Ben bir yazı okudum bu sabah isim vermeyeceğim çünkü gerek görmüyorum, sosyal medya sitelerinde o kişiye atıp tutmak istemiyorum,bu sefer onun yaptığından farkım olmamış olur. Herneyse diyeceğim o ki; o yazıyı okuduğumda ilk olarak  içimden hak verdim ve doğru dedim, daha sonrasında ” Yaaaa giden gitmişşş, kalan kalmışşş” dedim kendi kendime. Bize bir ölünün arkasından hem de Türkiye’nin sevilen yüzü olan kişinin arkasından böyle yazılar yazmak düşmez diye düşündüm. Boşverin, Defne’yi rahmetle analım, ailesine birazcık olsa saygı gösterelim. Sanki bizler dört dörtlük hayatlar yaşıyoruzda… Hıh! Kime ne yaa Kime ne… Herkez namus bekçisi olmuşta haberimiz yok. İlk önce kendimize bakıcaz, biz ne kadar düzgün hayatlar yaşıyoruz, bizim ülkemiz ne halde, başımızda neler var. Bunların hepsi unutuldu da herkez köşelerine gidip kalemlerini çıkarttı. Amann medyatik bir olay ya, gündemden bir ay düşmez artık kurcalanırda kurcalanır. Hee bir de ağızlarda bu laf var en son duyduğuma göre ” Kimselerin söyleyemediği ama aslında kafalarından geçirildiği yazılmış.” Ok arkadaşım doğru olabilir, milletin akıllarında bu düşünce var. Laaakiiin dobralık bu değil en azından zamanı değil olayın. Biz yaşayan birini eleştirmiyoruz buna dikkat edelim. Biz ölü bir insanın arkasından sallamış oluyoruz. Rahmetli bize cevap verebilir mi, kendini savunabilir mi? Buna mecburda değil. Sonuçta insanların hayatları kendine, bizi ilgilendirmez dimi? Olay nedir, nasıl vefat etmiş olsa bile bize düşen o kişi için  iyi dileklerimizi iletip, içinden geliyorsa dua etmektir.

Bir laf etcem ama ayıp olacak , banane ya burası benim bloğum madem, o halde söyleyeceğim. ” Herkez önünden yesin.”

AYLİN DEMİR


Bir Gece İşte

Saat 22:42 ve günlerden Salı. Uykum vardı ama az önce keyifsiz bir şekilde kaçtı. Kendimi berbat hissederek yatağımda döndüm durdum, pencereyi açtım temiz hava alabilmek için ama karşı binamızda oturan genç adamın bakışlarıyla taciz edilince içeri girmek zorunda kaldım. Beni uyku tutmayınca ve üstüne üstlük kendimi inanılmazın ötesinde kötü hissedince bu nasıl bir cümledir bilmiyorum ama bilgisayarımı açıp kafamı dağıtmak istedim. Aslında içimden daha çok şeyler yazmak geçiyor buraya ama nedense o kadar açık olamıyorum. Bir yandan ilginçtir ki rahatlıyorum. Sanırım bu saatte konuşcak kimsem olmadığı içindir bu ayrı bir şekilde ilginç tabi… Bilmiyorumki ne yazsam… Hep kınadığım şeyler başıma geliyor ve bu yüzden kendimde utanıyorum. Kınadığım şey şudur ki; insalar böyle depresif depresif bloğuna yazılar yazarlar ya ayy işte o zaman içim şişe benim. Ee benim ne farkım kaldı şimdi? Kendime daha fazla acımayı bırakıp, kendi kendimi nasıl daha iyi hissedebilirim, kendime nasıl daha iyi gelebilirim diyerekten bunu düşünmeliyim. Babam hep derdiki ; Tırnağın varsa başını kaşı. Yahu ne kadar doğru bir sözmüş. Normalde ………………………………. bu içimden geçeni söylemicem çünkü sonra uğraşmak istemiyorum hatta bunu diyerek bile yanlış bişi yapmış olabilirim. Amaaaan napıyım ya… Çünkü bazen ayak tırnaklarımın ucundan başlayıp böyle beyinime kadar tarif edemeğim bişi yükseliyor, o zaman kendimi kontrol edemiyorum. Sessiz kalmaya çalıştığım zaman daha doğrusu kendimi sıkıyorum bu tip zamanlarda ellerim,kollarım uyuşuyor. Kusra bakma blog, daha fazla bişi yazamıcam.Ben bu gece içimdekileri dökemezsemde uyuyamayacağım.


Bir Pazar Sabahı

Cihan Bey’imizin geçikmelide olsa yaptığı bloger sitemin ilk yazısını yazmazsak olmaz… Dediğim gibi geçikmelide olsa yinede teşekkür ederim Cihan’cım. Bişi itiraf etmeliyim bu sitenin yeni hali iyi hoşta ben pek alışamadım gibi… Nesse zamanla birbirmize uyum sağlayacağız artık.

Bugün,bir insanın mutlu olabileceği daha doğrusu bir kadının mutlu olabileceği bir şekilde uyandım. Bir pazar sabahı kır çiçekleriyle uyanmak harika bir şeymiş <3 Ohhhh Babam bile alıştı artık eve çiçekler gelmesine. Neyse konumuz o değilde beni asıl çiçeğin içindeki not çok etkiledi. Tabiki de onu burada paylaşmayacağım herkeşlerin özelide kendine olsun. 🙂

Ohhh hayat bana güzel buara…İşi bıraktım,son iki aydır gezip duruyorum, araba kullanmayada başladım hele son günlerde de arabayla gidiyorum heryere,akşamları da Gelsin Ali Rıza Amca gitsin Fatmagül,Küçük Osman… İşte böylee geçiyor zamanlarım.Eee dersler n’oldu dersler!! Bekler beni Vergi Hukuk’um, Para Teorilerim. Tamam böyle güzel hayat ama işin ..ok’una çıkarmamak lazım. Annemle başladık  yakın zamanda bana hayırlı bir iş nasip et Yarabbim demelere 😛 Bu sefer gerçekten emin adımlarla ilerlemek istiyorum. İlk önce okulumu bitirmek hedefim ve inş. bunu başaracağım. Sonra herşey zamanla kendiliğinde çorap söküğü gibi gelir acele etmemek lazım bazı şeylerde.


BEN N’APSAM ACABA?

Offff canım fena halde sıkılıyor!… Kendimce bişiler üretmeye çalışıyorum asma olmuyor, msn’e girdim konuşcak doğru düzgün adam yok,sewgilime kırgınım azıcık ucundan,tepemdeki yani üst katımızda oturan komşunun torunu koşuşturuyor…Ee daha ne olsun?

Devamı »


Sınav Soruları ve Cevapları

orta iki ingilizce sınavı.
soru:what is your mother’s telephone number?
cevap:annemin telefonunu veremem.

soru: selcuklu devletinin kurucusu kimdir?
cevap: imparator birinci selcuk

soru:akıl ile ilgili bir hadis-i şerif yazınız.
cevap:akıllı ol, canımı ye…

soru: kazim karabekir kimdir?
cevap: kazim karabekir askerdir. mustafa pasanin en yakin
arkadasidir.londros, mondros ve sivas kongrelerine katilmistir.

soru:dag basini …… almis,gumus dere durmaz akar”
yukarıdaki cumledeki nokta ile gosterilen yere ne yazilmalidir?
cevap:babam

konu: aydınlanma çağı
soru: ütopya’nın yazarı kimdir?
beklenen cevap: thomas more
cevap: fatih sultan mehmet
bir diğer cevap: mona lisa

soru: maki nedir?
cevap: akdenizde yaşan kısa boylu cüceler

muhasebe sınavı:
soru: kasa sayımında 100bin tl eksik çıkmıştır. bunu büyük
defterde muhasebeleştiriniz.
cevap: tekrar sayın, eksik çıkmaması lazım.

soru:ebu suud, yazdığı bütün eserleri ……………. adlı
kitabında toplamıştır.”
cevap: the best of ebu suud.
alınan not: 90.

soru : hz. x ‘in tıp bilimi hakkında çıkardığı kitabın adını
nedir?
cevap : tubitak-ul-tıbbül-mecit…

ilkokul 3. sınıf, sınıfa müfettiş gelmiştir.
soru: isa kimdir?
cevap: geçen sene bizim sınıftaydı, artık gelmiyo.

bir ilkogretim okulunda 4. sinif bilgisayar sinavi:
soru: microsoft word programini nasil calistirisiniz?adim adim
anlatiniz.
cevap: baslata tiklanir otesi kolaydir……

bir türk dili sınavından soru ve yanıt:
soru: yazara göre toplum içindeki davranişlarimiz nasil olmalidir?
nelere dikkat edilmesini öneriyor.
cevap: yazar diyor ki nerde nasil davranacağimizi bilmeliyiz.
oturmasini kalkmasini bilmeliyiz. yırtık dondan cikar gibi her
lafa atlamamaliyiz.

soru:ülkemizde ilk nüfus sayımı hangi yılda yapılmıştır?
cevap:1927 yılında ikinci mahmut zamanında yapılmıştır.

soru: calculus’u kim bulmustur?
cevap: adams calculus

soru: ismet inonu’nun batı cephesine bakısı nasıl idi, acıklayınız
cevap:200 metreden durbunle..

milli güvenlik sınavı: “rütbeleri artan sıralamada yazın”
cevap: yüzbaşı, binbaşı, albaşı, yarbaşı….


Dııııtt Dııt ! Ben Geliyorum

Bak sen şu işe ya…Ben şimdi araba mı kullanıyorum, Allah’ım şaka gibi…Şuanda havalara uçmak istiyorum 🙂

Devamı »


Happy 53!

Aslında herşey 21 Mayıs 2006 da başladı ve şuan hala son sürat devam ediyor.Şimdi tarihler 27 Ekim 2010’nu gösteriyor yani bu demektir ki tam 53 ay geçmiş.

Devamı »


Bir Değişiklik Lazımdı!

Bir değişiklik lazımdı,bende yaptım.Aslında ilk planım Bloğumda yeni bir tasarım istiyorum,tabi bu konuyu Cihan’a daha açmadım 🙂 Sonra blaaa blaaa gerisi gelir.

Devamı »


Maço erkeğin sevgilisi ile kavgası

aman aman düşmanımın başına wermesin :p

Devamı »


Gaflar!

ah şu gaflar ah! biz bunu hep yapıooozzz

***Sekiz yıl Özal’a verdiniz, onun iki yılını ananıza verin, o zaman Türkiye şahlanır… (Tansu Çiller)
***Bize nasıl kullanıldığını gösterebilir misiniz lütfen? (Gülgün Feyman, kadınlar için üretilmiş prezervatifi tutarak, üretici firma yetkilisine)
***Evet, bugün perşembe, haftanın son günü, yani bugünü saymazsak… (Pınar Altuğ)
***Bu akşam oynanacak olan Beşiktaş-Galatasaray derbisinin sonucu henüz belli değil… (Zeynep Kasımlıoğlu)
***Füzelerle savaş kazanabilirsiniz, ama füzelerin üzerine oturamazsınız… (Deniz Baykal)
***Tangoya başlarken kadınlar sağ ön, erkekler sol arka ayaklarıyla başlar… (İpek Tuzcuoğlu)